SINAV KAYGISI İLE BAŞ ETMEDE EBEVEYN ROLÜ

SINAV KAYGISI İLE BAŞ ETMEDE EBEVEYN ROLÜ

06.04.2023 218

ÇOCUĞUMU TANIMAK: SINAV KAYGISI YAŞIYOR MU?

Sınav kaygısı; kaynağından ayrıştırılarak gök gürültüsünden mikroplara dek farklı birçok olguya dayandırılan kaygının, derslerde başarısız olma korkusu veeğitim süreçlerine ilişkin genel isteksizlik hali olarak

karşımıza çıkan türüdür. Ebeveynlerin rolü; gözlenebilir fiziksel belirtinin yanı sıra arka planda kalan ve gözden kaçırdığımız diğer ruhsal belirtilere karşı bilinçlenip, çocuklarımızın kaygısını anlamak ve bu süreçte onlara destek olmaktır.

 

Kaygının Kolay Fark Edilir Fiziksel Belirtileri Nelerdir?

Dikkat çabuk dağılır.

Karın ağrısı, mide bulantısı, taşikardi, titreme, ağız kuruluğu, terleme, uyku düzensizliği, iştahsızlık ya da aşırı yeme, bedensel yakınma davranışları ortaya çıkar.

Kaygının Zor Fark Edilir Diğer Belirtileri Nelerdir?

Ders çalışma ertelenir.

Sınav ve hazırlığı hakkında konuşma reddedilir.

Soru sorulmasından rahatsız olunur.

Çok çalışılmasına karşın performans düşer.

Düşüncelerin organize edilmesinde zorlanılır.

Sınav Kaygısı Hangi Cümlelerin Altına Gizlenir?

“Bu bilgiler çok gereksiz. Nerede ve ne zaman kullanacağım?”

“Sınavlar niye yapılıyor?”

“Sınava hazırlanmak için zamanım yok! Çok konu var.”

“Konuları anlayamıyorum, aptalım”

 

“Sınavda başarılı olamayacağım, kötü geçecek.”


SINAV KAYGISI YAŞAYAN ÖĞRENCİ NE İSTER?


Sınav kaygısı yaşayan bir öğrenci;

Ebeveynlerinden sınavın dünyanın sonu ya da başlangıcı olmadığını duymak ister. Çünkü çocukların gözünde aileleri koşulsuz kabul görmek istedikleri sığınaklarıdır. Başka arkadaşları ya da tanıdıkları ile karşılaştırılmaktan hiç hoşlanmaz. Çünkü her öğrencinin karakteri, mizaç özelliği, öğrenme potansiyeli, anlama kapasitesi birbirinden farklıdır. Her insan biriciktir ve sadece var olduğu için bile çok özeldir. Ebeveynlerinden ya da çevresindeki insanlardan kendisiyle ilgili yüksek beklentiye girmemelerini ister. Öğrencinin duyduğu herhangi bir söz ya da yapılan (bilmeden de olsa) ima yaşanan kaygıyı arttırır ve artık odak sınav değil, beklentiyi gerçekleştirmek olur. Ebeveyni ya da bir başkası tarafından kontrol edilmeyi hiç sevmez. Bazı öğrencilerin motive edilmeye diğerlerinden daha fazla ihtiyacı olabilir. Bu yüzden ebeveynin çocuğu ile yapacağı konuşma ve ortaklaşa verilen kararlar, hatta yapılan bir programın ortak kullanım alanına asılması aile içi ilişkilerin rahatlamasını sağlayacaktır.


SINAV KAYGISINDA AİLENİN PAYI NEDİR?

Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerle yaptığımız görüşmede ilk olarak öğrencinin kişilik yapısı, başarı/başarısızlığa yüklediği anlam daha sonrasında ailenin çocuğun başarısına olan tutumu ve sınava yüklediği anlamı incelemekle devam ederiz. Öğrenci mükemmelliyetçi bir kişilik yapısına sahip olabilir, ailenin beklentileri öğrencinin kapasitesinin üstünde olabilir ya da ebeveynlerin geçmişte maddi/çevresel imkansızlıklardan dolayı gerçekleştiremediği hayallerini çocuğunun hayata geçirmesini istemesi gibi ana etmenler; çocuklarda başarısız olma ve değerlendirilme, yetersizlik hissi ve sonucunda sınav kaygısını doğurmaktadır.

Sınav kaygısı her yaş grubundan öğrencinin yaşadığı bir problemdir. Ancak aşılamayacak bir problemdeğildir! Uzmanlara göre bir miktar kaygının olması öğrenciyi olumlu yönde güdülerken aşırı miktarda kaygı var olan bilginin unutulmasına ve sonucunda öğrenciyi başarısızlığa götürecektir. Bu kaygının dozunu ayarlarken aileye büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Aileler kendi beklentilerini değil çocuğunun istek ve beklentilerine kulak asmalı, çocuğunun aldığı kararlarda belirleyici değil destekçi olup yol gösterici olmalı, sınav kaygısının ilk belirtileri olan fiziksel ve duygusal tepkileri fark edip gerektiğinde uzman desteği almasını sağlamalı ve her şeyden önce sınavdan alacağı puanın kendilerinin gözünde var olan değerini ve sevgisini değiştirmeyeceğini onlara hissettirmeli, onları güdüleyen bir sosyal destek mekanizması görevi görmelidir.


ANNE-BABA TUTUMLARI

Sınav kaygısı, sınava yönelik olumsuz düşünceleri barındıran ve yoğunluğu, kişiden kişiye değişkenlik gösterebilen bir kavramdır. Sınav kaygısının temelinde kuşkusuz ki en önemli yeri, anne-baba tutumları oluşturmaktadır. Burada üç çeşit anne-baba tutumundan bahsetmek mümkündür. Bunlar; koruyucu, otoriter ve demokratik anne-baba tutumlarıdır. Koruyucu anne-baba tutumunda aile, çocuğunun mükemmel olmasını istediği için çocuğun üstünde büyükbir baskı kurar, bu da çocuğun yoğun bir sınav kaygısı yaşamasına neden olur. Otoriter anne-baba tutumunda, ailenin çocuğa karşı tavırları genelde sert ve ceza eğilimli olduğu için çocukta korku kaynaklı kaygı oluşur ve bu durum da başarısını olumsuz etkiler. Demokratik anne-baba tutumunda ise ebeveynler çocuklarını “birey değerliliği” içinde yetiştirdikleri için, çocuğun kendisine olan özgüvenini sağlamış olurlar. Bu çocukların kaygıyla baş etmede her zaman daha başarılı olduğu görülmektedir. İlk iki tutumun aksine ebeveynlerin benimsemesi gereken tutum, demokratik tutumdur. Çocuklarımız için sınav kavramını ne kadar normalleştirirsek, kaygı düzeylerini de aynı ölçüde azaltmış oluruz. Unutmayalım ki sınav kaygısıyla başa çıkabilen her birey, farklı sorunlarla da baş edebilir hale gelecektir.